59- Hayber Savaşında
Sancağın Hz. Ali'ye Verilmesi
1. Ali b. Ebi Talib
- - (-)
27506 (1)- Abdurrahman
b. Ebi Leyla der ki: Babam, Ali'yle
[Hasen]
Diğer tahric: İbn Mace
(1/29) rivayet etti.
27507 (2)- Abdurrahman
b. Ebi Leyla der ki: Babam, Hz. Ali'yle
[Hasen]
27508 (3)- Hz. Ali der
ki: "Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözlerime tüflediğinden beri
göz ağrısı çekmiş değilim."
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Ya'la
(593) rivayet etti.
2. Sa'd b. Ebi Vakkas
- - (-)
27509- Amir b. Sa'd,
babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaşlarından
birine çıkarken Ali'yi geride halefi olarak bıraktı. Ali: "Ey Allah'ın
Resulü! Beni burada kadın ve çocuklarla mı bırakıyorsun?" deyince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ona: ''Benim yanımdaki konumunun, Harun'un,
Musa'nın yanındaki konumu gibi olmasına razı değil misin? Ne var ki benden
sonra bir Nebi gelmeyecektir'' buyurduğunu işittim.
Yine Hayber savaşında:
''Bu sancağı Allah'ı ve Resulünü sevenı Allah'ın ve Resulünün de kendisini
sevdiği bir adama vereceğim!'' buyurduğunu işittim. O zaman biz sancağı bize
versin diye yükselip kendimizi gösterdik, ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Bana Ali'yi çağırın!'' buyurdu. Ali geldiğinde gözlerinde bir
rahatsızlığı vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözüne tüfledi ve
sancağı ona verdi. Allah da fethi onun eliyle müyesser kıldı. "Gelin,
oğullarımızı, oğullarınızı, kadınlarımızı, kadınlarınızı, kendimizi ve
kendinizi çağıralım, sonra lanetleşelim de, Allah'ın lanetinin yalancılara
olmasını dileyelim"[Al-i İmran 61] ayeti nazil olduğu zaman Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'i çağırdı ve:
''Allahım! Benim Ehl-i Bey6m bunlardır'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(2/236-237) ve Tirmizi (4/329-330, "hasen garib sahih") rivayet
ettiler.
3. Seleme b. el-Ekva'
- - (-)
27510- İyas b. Seleme,
babasından bildiriyor: Hayber savaşı sırasında amcam Amir, Yahudi Merhab'ı
düelloya davet etti. Merhab: "Hayber bilir ki ben Merhab 'ımı Savaş
alevlenip kızıştığında Silahım hazır ve tecrübeli bir kahramanım!" diyerek
meydan okuyunca, amcam Amir: "Hayber bilir ki ben de Amir'im! Savaşlar
alevlenip kızıştığında Silahım hazır ve gözü kara bir cengaverim!"
karşılığını verdi.
Sonra birbirlerine
birkaç kılıç salladılar. Merhab'ın salladığı kılıç Amir'in kalkanının üzerine
düşünce, Amir ona alttan vurmak istedi. Ama kılıcı kendine dönerek ayak
damarlarından birini kesti ve ölümü de bundan oldu. Sonrasında Nebi'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından karşılaştığım bazıları: "Amir'in
amelleri heba oldu, zira kendi kendini öldürdü" diyorlardı. Ağlayarak Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldim ve:
"Ey Allah'ın
Resulü! Amir'in amelleri heba olmuş" dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Bunu kim söyledi?'' diye sorunca: "Ashabından bazıları öyle
diyor" karşılığını verdim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Bunu diyen yanılmıştır! Bilakis onun sevabı iki kat
olacaktırrbuyurdu.
Amir, Hayber'e giderken
Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aralarında
bulunduğu sahabeye şiir
okuyor ve develeri sürerken şöyle diyordu:
"Vallahi Allah
olmasaydı doğru yolu bulamazdık Sadaka veremez namaz kılamazdık
Bize saldıranlar fitne
istese de bundan kaçınırız Rabbim! Kereminden müstağni değiliz
Düşmanla karşılaştığımızda
ayaklarımızı sabit kıl
Ve üzerimize sukuneti in
dir. "
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Şiiri okuyan kişi kim?'' diye sorunca, Amir:
"Ey Allah'ın
Resulü! Amir'im!" dedi. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Rabbin seni
bağışlasın!'' buyurdu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de birine özelolarak
bağışlanma dilediği zaman o kişi savaşta şehit düşerdi. Ömer b. el-Hattab,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in böyle dediğini duyunca: "Keşke
onu aramızda bıraksaydın" dedi. Şavaş sırasında da Amir şehit düştü.
Amir'in şehit
düşmesinden sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni gözlerinden rahatsız
olan Ali'ye gönderdi ve: ''Bugün sancağı, Allah'ı ve Resulünü seven'' veya
''Allah'ın ve Resulünün kendisini sevdiği birine vereceğim'' buyurdu. Ali'nin
yanına geldim. Gözlerinden rahatsız olduğu için elinden tutup Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına getirdim. Geldiğinde Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onun gözlerine tükürüğünü sürdü ve sancağı da ona verdi. Merhab
tekrar ortaya çıktı. Kılıcını sallayıp: "Hayber bilir ki ben Merhab'ım!
Savaş alevlenip kızıştığında
Silahım hazır ve
tecrübeli bir kahramanım!" diyerek meydan okudu.
Ali b. Ebi Talib de:
"Ben ki annem bana Haydar adını koymuştur Ormanların heybetli aslanı
gibiyim. Çok güçlü düşmanları kolayca yok ederim!" şeklinde karşılık
verdi.
Karşılıklı vuruşmada
Ali, Merhab'ın başını ikiye ayırdı. Hayber'in fethi de onun eliyle oldu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(1807) rivayet etti.
25352 (l)'de tekrar etmiştir.
4. Ebu Hureyre
- - (-)
27511 - Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayber savaşında: ''Bu sancağı
Allah'ı ve Resulünü sevenı Allah'ın, eliyle fethi müyesser kılacağı bir adama
vereceğim'' buyurdu. Ömer bunun için: "Komutan olmayı işte o günü çok istedim
ve sancak bana verilir umuduyla parmaklarımın ucunda Yükseldim. Ancak diğer gün
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali'yi çağırdı. Sancağı ona verdi ve:
''Savaş ve Allah fethi senin elinle müyesser kılmadıkça sakın geriye dönme!''
buyurdu. Ali az bir yürüdükten sonra: "Ey Allah'ın Resulü! Onlarla ne
üzerine savaşacağım?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın Resulü
olduğuna şehadet edene kadar onlarla savaş! Şayet bunu kabul ederlerse, hak
etmedikleri sürece canlarını ve mallarını benden yana korumuş olurlar.
(İçlerinde sakladıkları gerçek) hesapları Allah'a kalmıştır'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(2405) rivayet etti.
328 (12)'de tekrar
etmiştir.
5. Ebu Said el-Hudri
- - (-)
27512- Ebu Said el-Hudri
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sancağı alıp salladı ve:
''Bunul hakkını verecek bir şekilde kim alır?'' diye sordu. Filan kişi gelip:
"Ben alırım" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Çekil!''
karşılığını verdi. Başka bir adam gelip: "Ben alırım!" deyince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona da: ''Çekil!'' karşılığını verdi.
Sonra: ''Muhammed'e ikramda bulunana yemin olsun ki bunu savaştan asla
kaçmayacak olan birine vereceğim! Ey Ali! Al'' buyurdu. Allah'ın inayetiyle
Hayber fethedilip Fedek ele geçirildi. Bölgenin hurmaları ve pastırmaları da bu
şekilde müslümanların eline geçti.
[Sahih]
Heysemi (10202) der ki:
"Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir."
Başka kanalla Buhari:, cihad (4/73), Müslim 3/1441 (1811) ve İbn Mace,
mukaddime 1143 (121) rivayet ettiler.